Bir Televizyoncunun Gözünden: Reklamlar…
- cem acar
- 15 Tem 2024
- 1 dakikada okunur
“Reklamlar bitene kadar Survivor’ı açsana!” ya da “Dizi başlayana kadar şu işleri toparlayayım.” gibi konuşmalar aslında hiçbirinize yabancı değil. Fakat bu yazıda size, senelerdir televizyon sektöründe; editörlük yapmış, formatlar tasarlamış, içerikler üretmiş, skeçler yazmış kısacası televizyon dünyasının kreatif reflekslerinde dirsek çürütmüş biri olarak yukarıda bahsettiğimiz diyaloglar üzerine birkaç söz etmek istiyorum. Ha bir de reyting uzmanlığı yapmıştım onu da araya sıkıştırayım. Ya da sıkıştırmayalım daha da açalım…
Yukarıdaki diyalogları aslında en net gördüğümüz yer dakikalık reyting raporlamaları. Bir programın ya da dizinin seyrini bu dakikalık raporlar belirler. İzleyici en çok hangi sahnede yükselmiş, hangi yarışmacı konuşurken kaçmış bu veriler sayesinden anlaşılır. Ve sizin de tahmin edeceğiniz üzere bu raporlar üzerine konuşulurken şu cümle duyulur:
“Baksana burada reklamlar girmiş yaa. Millet Survivor’a geçmiş.”
Yani bir televizyoncunun gözünden reklamlar, seyircilerin kaçtığı anlar diyebiliriz. Peki seyirci ya da hedef kitle neden büyük prodüksiyonlarla ve teknolojilerle kendini anlatmak isteyen markalara “Reklamı Geç” diyor?
Bir sonraki yazımızda “Bir Reklamcının Gözünden: TV ve Dijital Platformlar” tarafına değinip sonrasında asıl soruyu soracağız; “needen”?
“needenleri” herkesten önce merak edenleri merhaba@theneedcreative.com adresine bekleriz…




Yorumlar