Dikkat! Stajyerler Markanızı Anlatıyor!
- cem acar
- 3 Eyl
- 2 dakikada okunur
Ofise yeni bir stajyer geldi. Elinde termosu, gözlerinde merak, bir de not defteriyle her şeyi dikkatle izliyor. Henüz şirket koridorlarının dedikodularına dalmamış, işlerin nasıl yürüdüğünü çözmeye çalışıyor. İşte bu taze bakış, işveren markanızın en dürüst aynası. Stajyerler sadece birkaç ay yanınızda olabilir, ama onların gözünden kendinizi görmek, markanızı güçlendirmek için eşsiz bir fırsat. Peki, onlardan ne öğrenebilirsiniz?
İlk İzlenim Her Şeyi Değiştirir
Stajyerin macerası, iş ilanınızı gördüğü anda başlıyor. Başvuru formu kolay mı, yoksa kafa karıştırıcı mı? İlk görüşme samimi mi, yoksa resmiyetten boğuluyor mu? Onboarding süreci, “Hoş geldin!” mi diyor, yoksa “Kendi yolunu bul!” mu? Bir stajyer, bu ilk adımlarda şirketinizin ruhunu hisseder. Mesela, başvuru sürecinde net ve sıcak bir iletişim, markanızın “insan odaklıyız” iddiasını kanıtlar.
Samimiyet Her Zaman Kazanır
Gençler laf kalabalığından hoşlanmıyor. Web sitenizde “Yenilikçi bir ekibiz!” yazıyorsa, ama stajyeriniz sadece evrak tasnifi yapıyorsa, o vaatler havada kalır. Samimi olun: Gerçekçi görevler verin, ne yaptığınızı ve neden yaptığınızı anlatın. Bir stajyer, LinkedIn’de “Burada fikirlerim ciddiye alındı!” yazarsa, bu, en parlak reklam kampanyanızdan daha etkili olur.
Anlamlı İş, Hediyelerden Önemli
Ofiste pizza günü güzel, markalı kalemler de hoş. Ama stajyerler asıl şunu istiyor: Değerli hissettiren işler, net geri bildirim ve bir rehber. Bir sosyal medya kampanyasına katkı sağlayıp sonuçlarını gördüklerinde, gözleri parlar. Mesela, bir markanın stajyeri, önerdiği bir projenin müşteride karşılığı olduğunu öğrenirse, o an markanıza bağlanır.
Kültür, Küçük Anlarda Saklı
Stajyerler, şirket kültürünüzü büyük jestlerde değil, günlük detaylarda görür. Toplantıda söz hakkı buluyorlar mı? Şirket kutlamalarına çağrılıyorlar mı? Bir stajyer, ekip şakalarına dâhil edildiğinde ya da fikri alkışlandığında, kültürünüzün samimiyetini hisseder. Ama kenarda bırakılırsa, bunu da unutmaz ve belki Instagram’da paylaşır.
Stajyerleri Dinleyin, Markanızı Güçlendirin
Stajyerlerin taze bakış açısını yakalamak için basit bir adım atın: Onlarla konuşun. Staj bitiminde, “Buraya gelirken ne bekliyordun? En çok ne şaşırttı?” diye sorun. Anonim anketler veya kısa bir sohbet, altın değerinde fikirler sunar. Belki onboarding süreciniz fazla resmi, belki de stajyerler daha çok sorumluluk istiyor. Bu geri bildirimler, işveren markanızı parlatır.
Sosyal Medyada Viral Bir Dokunuş
Stajyerlerin paylaşımları, markanızı uçurabilir. TikTok’ta ofisteki bir günü paylaşan bir stajyer, “Burada kendimi evimde hissettim!” derse, binlerce genç yeteneğin radarına girersiniz. Örneğin, bir tasarım markası stajyeri, bir projenin perde arkasını Reels’te paylaştı ve video milyonlara ulaştı. Sonuç? Şirket, gençler için bir cazibe merkezi oldu.
Son Söz
Stajyerler, işveren markanızın hem öğrencisi hem öğretmeni. Onların gözünden kendinizi görün: İlk izlenimleriniz sıcak mı, sözleriniz samimi mi, kültürünüz canlı mı? Onları dinlerseniz, sadece markanızı güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda yeni neslin kalbine dokunursunuz.
Peki, sizin stajyerleriniz markanız için ne söylüyor? Stajyerlerin markalar üzerindeki etkilerini daha kapsamlı bir şekilde dinlemek isterseniz, Creative HUB Spotify kanalımızdaki podcast bölümünü kaçırmayın.
Hadi, kulak verin!
Yorumlar